Meyve bahçesinin bir kısmında kendi tüketeceği kadar fasulye, biber, domates ve bal kabağı yetiştiren çiftçi Yurdagül Çavdar, ekimde soğukların tesirli olmasıyla bahçesindeki son eserleri toplamaya gitti.

Bal kabaklarını iki haftadır görmeyen Çavdar, yaprakları kaldırdığında 40 kilograma ulaşan 2 kabak görünce memnun oldu.

Elleriyle kabaklarını seven ve onlarla konuşan Çavdar, "Kabaklarım nasıl olmuş bu türlü; maşallah. Otların ortasına da saklanmışlar. Torunum kadar olmuş." dedi.
Bu kadar büyümesi için damla sulama ve hayvan gübresi dışında bir uğraşının olmadığını lisana getiren Çavdar, "Hayvan gübresi kullandım. Hayvan gübresinin yaptığını hiçbir gübre yapmaz. Hayvan gübresinin yerini kimyasallar meblağ mı? Bir de yerini sevdi herhalde bu kadar büyüdü. Bir kişi kaldıramaz bu kabağı" diye konuştu.
Çavdar, kabağı bıçakla kesimlere ayırmanın güç olacağını belirterek, evvel testere ile böleceklerini sonra bıçakla daha küçük modüllere ayıracaklarını söyledi.

Bal kabağının şifalı gücü

İçerdiği A, C ve E vitaminleriyle adeta bir besin deposu olan bal kabağı, bağışıklık sistemini destekleyerek bedeni enfeksiyonlara karşı koruyor, kalp sıhhatini düzenliyor ve kanser riskini azaltmaya yardımcı oluyor.
Sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmez lezzetlerinden olan bal kabağı, taşıdığı yüksek besin kıymetleri sayesinde sıhhat açısından pek çok yarar sunuyor. Bal kabağı meyvesi, bilhassa A, C ve E vitaminleri açısından güçlü bir kaynak olup, tertipli tüketildiğinde beden işlevlerine değerli katkılarda bulunuyor.