Siyasetçi, düşünür, yazar İsa Yusuf Alptekin'in vefatının 30. yılında Töre-Devlet Kitabevinde düzenlenen söyleşi ve imza günü etkinliği edebiyat ve tarih meraklılarıyla buluştu.
Alptekin'in yad edilerek, fikri ve siyasi mücadelesinin ele alındığı programda konuşma yapan yazar Hamit Göktürk, söyleşide katılımcılara sunulması için Alptekin'in 1990'lı yıllarda bir kurultayda çekilen fotoğrafını hazırladıklarını söyledi.
Alptekin'in tarihe not düşen birçok konuşması bulunduğunu dile getiren Göktürk, " İsa Yusuf Alptekin'in fotoğrafının yanına 'Doğu Türkistan davasını Türk milletine emanet ediyorum.' sözünü koyalım diye düşündük. Hakikaten bu sözün ne kadar yerinde olduğunu bugün burada daha iyi görüyoruz." dedi.
Göktürk, 30 sene önce İstanbul'da vefat eden Alptekin ve dava arkadaşı Mehmet Emin Buğra'nın da anılmasının önemini vurgulayarak, "Allah rahmet eylesin, mücadele arkadaşı, Doğu Türkistan'dan çıkararak vatan için vatandan ayrılma şiarıyla Hindistan üzerinden Türkiye'ye gelen Mehmet Emin Buğra da 60. ölüm yıl dönümünde yine böyle toplantılar oldu." şeklinde konuştu.
Alptekin'in hayatıyla ve yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler veren Göktürk, "Doğu Türkistan mücadelesine bir hukuki zemin hazırlamak için 5-10 Eylül 1955 tarihleri arasında Suudi Arabistan'ın Taif kentinde Doğu Türkistan kurultayını topluyor ve burada katılan Doğu Türkistanlıların ortak imzasıyla yetkilendiriliyor. Bu belgeleri gördüm, arşivler çocuklarının elinde ve daha açılmadı. Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin de burada Doğu Türkistan davasını yürütmesi için vekil tayin edildi. Sonra Türkiye'de bu Zeytinburnu'nda Doğu Türkistan Göçmenler Derneği'ni kuruyor. O zaman Türkiye'de Kazak Türkleri daha çoğunlukla, Uygurlar azınlıkla. Onların da vatanı Doğu Türkistan. Onlarla beraber çalışıyorlar." değerlendirmesini yaptı.
Hamit Göktürk, Alptekin'in yurt içinde ve yurt dışında çeşitli toplantılara katılarak konuşmalar yaptığına işaret ederek şunları kaydetti:
"Mısır, Hindistan, Somali, Suudi Arabistan, Pakistan, Hindistan ve Irak'ın da arasında bulunduğu ülkelere gidip Doğu Türkistan'ı temsilen burada Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü anlatıyor. Tabii o zaman Doğu Türkistan, Batı Türkistan diye bir ayrım yoktu, Türkistan birdi. Batı Rus istilasında, Doğu Çin istilasında kalan bölüm. O zaman Türkistan mefhumu vardı. Yani birlik, beraberlik vardı. Şimdi biz Turan kurmaya çalışıyoruz ama o zaman vardı yani Turan."
Alptekin'in bir göz rahatsızlığı bulunduğunu belirten Göktürk, "Ben yanında bir süre kaldım 1980'li yıllarda kendisinin yardımcısı katibiydim. Göz tansiyonu vardı o zaman ama biraz görüyordu. Fakat 1986 yılından sonra tamamen görme yeteneğini kaybetti. Gözleri kapandı." diye konuştu.
"Hakikatlerin dili vardır"
Eğitimci-yazar Gazi Karabulut, Allah'ın Türk milletine vermiş olduğu dava şuurunun ve emanet kavramının nesilden nesle aktarılarak dünyaya yayıldığı yerin Türkistan coğrafyası olduğunu ve bütün Türk devletlerinin bu merkezden dünyaya dağıldığını ifade etti.
Bölünmeden önce bütün bu coğrafyanın Türkistan olarak anıldığını aktaran Karabulut, "Yetmiş yıl boyunca şuurunu kaybettirmek istedikleri Türk topluluğunu 1990'lı yıllardan sonra Batı Türkistan ve Doğu Türkistan diye bölündü ve İngilizlerle birlikte o coğrafyanın adını Orta Asya koydular. Bu kavramı kabul etmemiz mümkün değil. Eğer bu kavramı kabul edersek Doğu Türkistan'da dün bugün yaşanan zulümlerin sebebini de kavrayamamış oluruz." dedi.
Türkistan coğrafyasında tarihin ender kaydedeceği ilim, bilim ve din insanlarının yetiştiğini belirterek, bu coğrafyada yaşanan acı olaylardan örnekler veren Karabulut, "Bunları sokaklara çıkalım da isyan edelim anlamında demiyorum ama dile getirelim. İnsan hakları, hukuk açısından dile getirelim, sivil toplum örgütleri aracılığıyla dile getirelim. Ama yüksek sesle hakikatleri ifade edelim." görüşünü paylaştı.
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un bir romanında anlattığı Nayman Ana efsanesinden misal veren Karabulut, "Hakikatlerin dili vardır. Hakikatler yüzünüze öyle bir çarpar ki o zaman o gerçekler karşısında ezilirsiniz." dedi.
Gazi Karabulut, Emine Işınsu Roman Ödüllerinde "Jüri Özel Ödülü" alan "Yer Kırmızı Gök Siyah" adlı romanından ve Türkistan coğrafyasını konu alan bazı eserlerden de örnekler verdi.
Yazar Mikdat Topçu ise yazar Hamit Göktürk'ü dinlemenin büyük bir şans olduğunu belirterek, "Aynı şansı derneğimize geldiğinde İsa Yusuf Alptekin ile de yakalamıştım." dedi.
Alptekin'in Türklerin bütün dünyada birleşmesini isteğini, "İncir Cinleri" adlı kitabını kaleme alırken de buradan yola çıktığını aktaran Topçu, "Yaşanmış olayları anlatmak hakikaten çok güzel ama ne yapılmalı konusunda bir fikrimiz yok. Kitabımda Doğu Türkistan'ın tarihini değil sadece tek bir olayı ele alarak yazdım." ifadesini kullandı.
Katılımcıların sorularının da cevaplandığı "İsa Yusuf Alptekin ve Doğu Türkistan" başlıklı etkinlik, yazarların kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.









