NÖBETÇİ ECZANELER   ACİL HİZMETLER   HAVA DURUMU   NAMAZ VAKİTLERİ
Story
Battal Ga...
Story
Bakan Gök...
Story
Trump: "S...
Story
TVHB Başk...
Story
Edirne'de...
Story
Salihli S...
Story
Ankara'da...
Story
Kütahya Z...
Story
ABD Başka...
Story
CHP'den İ...
×
TBMM Çocukların Şiddet ve İstismardan Korunmasına Yönelik Araştırma Kurulu, taslak raporunu tamamladı

TBMM Çocukların Şiddet ve İstismardan Korunmasına Yönelik Araştırma Kurulu, taslak raporunu tamamladı

TBMM Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, taslak raporunu tamamladı.

AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığındaki Komisyon, 3 aylık rutin süresinin ardından aldığı 1 aylık ek sürede de çalışmalarını sürdürerek taslak raporunu bitirdi. Üyelere gönderilen rapor, milletvekillerinin görüş ve önerilerinin ardından esas rapor haline getirilerek Meclis Başkanlığına sunulacak.

Komisyonun iki ana bölümden, 157 sayfadan oluşan raporun sunuş bölümünde değerlendirmelerde bulunan Aydoğdu, şu ifadeleri kullandı:

"Yeryüzünde yolu çocukluktan geçmemiş tek bir insan dahi bulamayız. Mevzubahis bir çocuğun ihmal, istismar ve şiddete uğraması olduğunda toplumun tüm kesimleri bu durum karşısında tek yürek olur, oluyor ve olacaktır. Araştırma Komisyonumuz, çocuğa karşı işlenen ihmal, istismar ve şiddet eylemlerinin nedenlerini bulma ve kalıcı çözümler üretme konusunda bu insanlık ruhunun tezahürüdür. Öyle başladık, öyle çalıştık ve öyle bitirdik. İhtilaflarımız hiçbir zaman 'ana konu' ile ilgili olmadı.

Komisyon raporumuzda yer alan tespit, öneri ve tedbirlerimizin dikkate alınarak devam eden süreçte çocuğa karşı her türlü ihmal, istismar ve şiddet olaylarının azalarak sona ermesini temenni ediyor, çocuk hakları ve çocukların korunması konularında hassasiyet gösteren ve farkındalığı olan milletvekilleri olarak şimdiden sonra da bu alanda gerçekleşen sorunların takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum."

Komisyon üyelerinin, Narin Güran cinayeti davasını Diyarbakır'a giderek takip ettiği ve çeşitli saha ziyaretleri gerçekleştirdiği aktarılan raporda, çocuklara karşı şiddet, ihmal ve istismarın önlenmesine ve çocukların korunmasına yönelik tespitler ve öneriler yer aldı.

İstismar ve ihmalle mücadelede en etkili yaklaşımın ihmal ve istismarın meydana gelmesini önlemek olduğuna dikkati çekilen raporda, "Çocuklara Yönelik Şiddetin Önlenmesi İçin Ulusal Strateji ve Eylem Planı" hazırlanması ve uygulanması vurgusu yapıldı.

"Çocukların yetişkin içeriklerine erişimini engellemeyen dijital platformlara yaptırımlar arttırılmalı"

Komisyonun raporda sunduğu 162 öneriden bazıları şöyle:

Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde daimi bir "Çocuk Hakları Komisyonu" kurulmalıdır. Çocukların korunması ve istismarın önlenmesi amacıyla, ilgili kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlayacak, yasal düzenlemelerle desteklenmiş, izleme ve değerlendirme süreçlerini yürütebilecek yeni ve yetkin bir kurumsal yapı, bir bakanlık ya da cumhurbaşkanlığına bağlı bir birim, oluşturulmalıdır.

Çocuklara özel yayın yapan içerikler ve gelişimlerine uygun kaynaklara link sağlayan dijital bir yapı, ebeveynlerin de çocuklarının ihtiyaç duyduğu bilgilere hızlı bir şekilde ulaşmalarını mümkün kılacağından konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının oluşturdukları içeriklere ve internet sitelerine erişim olanağı tanıyan ortak bir internet sitesi kurulmalı.

Çocuk koruma alanında hizmet sunan kişilere yönelik eğitim ve kapasite geliştirme çalışmalarının kurumsallaştırılması ve sürdürülebilir hale getirilmesi önem arz etmektedir.

Çocuk işçiliğiyle mücadelede, okul terkinin önlenmesine yönelik farkındalık kampanyalarının artırılması, izleme ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve risk altındaki çocuklara yönelik özel sosyal hizmet modellerinin yaygınlaştırılması faydalı olacaktır.

Gelir dağılımını dengeleyici vergi politikaları geliştirilmeli, ebeveynlerin çocuk bakımını aksatmayacak ve ebeveyn ile ilk 3 yaş azami birlikteliğe imkan sağlayacak aile dostu çalışma koşulları oluşturulmalıdır. Ayrıca, kadınların ve özel gereksinimi olan bireylerin iş gücüne katılımı desteklenmeli, esnek çalışma modelleri yaygınlaştırılarak çocukların bakım sorumluluklarının yerine getirilmesi kolaylaştırılmalıdır.

Suça sürüklenen çocukların topluma kazandırılması amacıyla alanda görev yapan uzmanların sayısı ve mesleki yeterlilikleri artırılmalı, rehabilitasyon ve topluma yeniden uyum odaklı projeler geliştirilmeli, suçun önlenmesine yönelik olarak, risk etmenlerini azaltacak aile ve toplum temelli programlar uygulanmalıdır.

Çocuklara karşı işlenen cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan hakkında iddianame düzenlenerek kovuşturma aşamasına geçilen kişilerin, tedbir amaçlı çocukların toplu olarak bulunduğu alanlarda çalışması engellenmeli, haklarındaki yargılama sonuçlanıncaya kadar çocuklara hizmet sunamayacakları bir işte görevlendirilmeleri sağlanmalıdır.

Çocuğun cinsel istismarı gibi suçların tekrarlanmaması için cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan hükümlü olanlara uygulanacak tedavilerin, infaz ve denetim süreleri bittikten sonra da uygulanması ve takip edilebilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Özel gereksinimi olan çocuklar, şiddet, istismar ve ihmal açısından daha fazla risk altında olduklarından, bu gruba yönelik farkındalık çalışmaları her engel türüne uygun olarak kapsamlı olmalı, öğretmen, veli ve uzmanlar arasında güçlü bir koordinasyon sağlanmalıdır.

Alo 183 Şiddetle Mücadele Hattı'nın çocuklara özgü ihtiyaçları karşılayacak şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir.

Sosyal medya ve dijital platformlar, yapay zeka destekli içerik denetimi, hızlı bildirim değerlendirme mekanizmaları ve çocuk haklarına dayalı tasarım ilkeleri gibi koruyucu sistemleri hayata geçirmelidir. Çocukların yetişkin içeriklerine erişimini engellemeyen sosyal medya platformlarına ve dijital platformlara yönelik yaptırımlar artırılmalıdır.

Çocukların sağlıklı gelişimlerini desteklemek ve haklarını korumak amacıyla sosyal medya platformlarının kullanımına yönelik yaş ve gelişim düzeylerine uygun sınırlamalar getirilmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda/kurumlarda en fazla her 150 öğrenci için 1 rehber öğretmen, norm kadrosu belirlenmesi sağlanmalıdır. Olağanüstü hal gerektiren hallerde bu sayı en fazla her 75 öğrenci için 1 rehber öğretmen norm kadrosu belirlenmesi şeklinde düzenlenmelidir.

Çocuk izlem merkezlerinin cinsel istismara maruz kalan çocukların adli süreçte travmatize olmalarını önlemek için çocuklara özgü tasarlanmış yerler olduğu dikkate alınarak Adalet Bakanlığının Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suç Soruşturmaları Genelgesi'nin erişkin mağdurların ifadelerinin Çocuk İzlem Merkezlerinde alınmaması gerektiğini düzenleyecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir.

Başta cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar olmak üzere mağdur çocukların dahil olduğu tüm yargılamaların, çocuğun üstün yararı gereği zorunlu olarak kapalı gerçekleştirilmesine yönelik yasal düzenleme yapılmalıdır.

Ülkemizde 70 ilde toplam 74 Çocuk İzlem Merkezi bulunmaktadır ancak merkezlere başvuran çocuk sayısı ile vakalara en yakın ÇİM arasındaki uzaklık göz önüne alındığında bu sayı yetersiz kalabilmektedir. Bu sebeple her ilde en az bir merkezin bulunmasına ve mağdur sayısının fazla olduğu büyükşehirlerde ise birden fazla merkezin açılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

ÇİM'lerde emniyet görevlisi bulundurulması konusunda İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında bir protokol oluşturulmalıdır.

Çocuklarla ilgili yayın yasağı ihlallerinde daha ağır yaptırımlar düzenlenerek caydırıcılığının artırılması sağlanmalıdır.

İnternet servis sağlayıcıları ve dijital platformlar, çocukların yaşlarına uygun içerik filtreleme sistemleri geliştirmelilerdir. Bu sistemler, şiddet, cinsel istismar ve zararlı içeriklerin çocuklara ulaşmasını engellemelidir.

Kaynak: AA / Meriç Ürer - Politika
Üye Girişi Üye Kayıt Firma Girişi Firma Kayıt