Bursa'da hipertansiyon rahatsızlığının ardından böbrek yetmezliği teşhisi konulan 25 yaşındaki Yusuf Akın, annesinden yapılan nakille sağlığına kavuştu.
Akın, 20 yaşındayken bir bayram ziyaretinde yakınlarının yaptığı ölçüm sırasında tansiyonunun yüksek olduğunu fark etti.
Bunun üzerine hastaneye başvuran genç, hipertansiyon rahatsızlığı olduğunu öğrendi. Daha sonra Akın'a 3 yıllık ilaç tedavisinin ardından böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Yusuf Akın, 4 aylık diyaliz sürecinden sonra geçen yıl nisan ayında annesinden yapılan böbrek nakliyle hayata tutundu.
Bir şirkette şehir plancısı olarak çalışan Akın, hayatını annesinin bağışladığı böbrekle sağlıklı şekilde sürdürüyor.
Akın, AA muhabirine, hipertansiyon nedeniyle tedavi gördüğü 3 yıllık süreçte üniversite öğrenimine devam ettiğini kaydetti.
Rahatsızlığı nedeniyle akranları kadar aktif yaşantıya sahip olamadığını anlatan Akın, söz konusu dönemde psikolojik olarak zor zamanlar yaşadığını belirtti.
Fiziksel sorunlar da yaşadığını dile getiren Akın, "Rahatsızlığım nedeniyle zor dönemler geçirdim. Hatta iştahsızlıktan dolayı bir süre çok fazla kilo kaybı ve bunun da getirdiği psikolojik etkenler oldu. Bunlar negatif yönleriydi. Bunlardan çok fazla etkilendim." dedi.
Akın, bu süreçte aile üyelerinin ve arkadaşlarının desteğini gördüğünü söyledi.
Mezuniyetinin ardından böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmeye başladığını ifade eden Akın, 4 ay boyunca diyalize bağımlı kaldığını kaydetti.
Yusuf Akın, annesinin yaklaşık 2 yıl önce donör olmasının ardından başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştuğunu belirtti.
"Normal birey kadar sağlıklıyım"
Nakil sonrasında kontrol ve ilaç tedavilerinin devam ettiğini anlatan Akın, ilaçların düzenli kullanımının çok önemli olduğunu, alarm kurarak ilaç saatlerini takip ettiğini söyledi.
Akın, normal yaşantısına döndüğünü ifade ederek, "Şu anda harita firmasında profesyonel olarak tam zamanlı çalışıyorum. Şantiyeye de gidiyorum, ofisteki kamu işlerini de evrak işlerini de takip ediyorum. Nakil sonrası normal bir birey kadar sağlıklı olduğumu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Anne Ayşen Akın da (52) diyaliz sürecinin başlamasının ardından böbrek nakli için araştırmalara başladıklarını anlattı.
Oğluyla kan gruplarının uyduğunu bildiği için bir saniye bile düşünmeden donör olduğunu belirten Akın, şöyle devam etti:
"Aşı olmaktan bile korkardım. 'Anneciğim hiç düşünme kanımız uyduğu sürece.' dedim. Ben onu zaten kanımla beslemişim, bir tane organımı vermişim hiçbir önemi yok. Önemli olan onun sağlığıydı. Çok şükür bugünleri de gördük. Böbreğim oğlumla uyuştu ve çalıştı. Yeniden bir hayat vermek, can vermek çok farklı şeyler. Bunu tabii ki herkes anlayamaz ancak yaşayanlar daha iyi bilir."
Akın, nakilden sonra günlük yaşamında değişiklik olmadığının altını çizdi.
Organ bağışı konusunda insanların yakınlarına vasiyet etmesi gerektiğinin altını çizen Akın, herkesi bağış yapmaya davet etti.




