Cumhurbaşkanı Erdoğan:

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak meclisimizin 4. yasama yılını çok daha verimli bir çalışma periyodu haline getirmek dileğindeyiz.

Öncelikle görevimizin yasama olduğunu unutmadan vaktimizin ve gücümüzün kahir ekseriyetini inşallah oraya teksif edeceğiz.

Ana muhalefetin boş gündemlerle, içi boş tartışmalarla bizi oyalamasına müsaade vermeyeceğiz. Millete ve memlekete hizmet aşkımızı örseleyecek her teşebbüs karşısında uyanık olacağız. Bakınız meclis açış konuşmamda da dikkat çektim. AK Parti fıtratı itibariyle ıslahatların partisidir.

Türkiye'ye son 23 yıldaki büyük dönüşümleri, büyük ıslahatları biz yaşattık.

İçinde bulunduğumuz yasama yılını da iktisattan lokal idarelere, hak ve özgürlüklerden adalete birçok alanda kritik ıslahatları hayata geçirdiğimiz bir periyot olarak tahayyül ediyoruz.

Yerel idarelerde istikrar denetleme eksikliğinin can yakıcı sonuçlarına son devirde yürütülen yolsuzluk operasyonlarında hepimiz şahit oluyoruz.

Milyarlarca lira belediyelere çöreklenmiş Akbabalara adeta peşkeş çekilmiş lakin ortada hizmetin, yapıtın, icraatın, yatırımın kırıntısı bile yok.

Hizmet beklentisiyle yetkiyi veren halk lakin büyüyen, semiren, banka hesapları kabaran bir avuç tüfeyliden oburu değildir.

Hem lokal idarelere itimadı zedeleyen hem de hizmet kalitesini tabana çeken bu meselelerin üzerine kesinlikle gidilmesi gerekiyor.

Son skandallarla yeterlice törpülenen belediyelere yönelik inancın restore edilmesi kaidedir.

Aynı formda Türkiye iktisadını geleceğe hazırlayacak endüstride dönüşüm, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm alanlarında argümanlı hazırlıklar içindeyiz. İnşallah bunları yakında meclisimizin takdirine sunacağız. Temennimiz kamuda şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği daha da artıracak bu ıslahat atılımına herkesin hüsnüniyetle dayanak vermesidir.

Özellikle belediyelerdeki prestij kaybının müsebbibi olan ana muhalefetin ıslahat uğraşlarımızı desteklemesi bir nevi günahlarına kefaret olacaktır.

Değerli kardeşlerim hal böyleyken Beyefendi dün çıkmış daha çöpünü bile nizamlı toplayamadıkları milletten özür dileyeceğine güya okul müdürlerine davet yapıyor. O denli bir pişkinlik ki başşehir halkına günlerdir Kerbela'yı yaşatıyorlar. Bir de utanmadan yok telefon edin şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. Ya sen evvel çöpleri topla. Sen evvel vatandaşa su ver. Sen evvel milleti çöp dağlarından, kokudan kurtar. Sen evvel rüşvet çamurunu bir temizle. Sizin hiç insafınız hiç vicdanınız yok mu? 25 yıllık hizmeti üzerine tek bir artı koymadan 3-5 senede çarçur ettiniz. Kentlerimizi 25-30 yıl öncesine götürdünüz. Milleti her gün trafikte perişan ediyorsunuz. Özür dileyeceğinize bir de yüzsüzce bize sataşıyorsunuz. Haydi milletten utanmıyorsunuz. Bari Allah'tan korkun. Haydi kendinize hürmetiniz yok. Ankara'da elinde su bidonları ile bekleyen vatandaşımıza da mı hürmetiniz yok? Çöp dağlarının ortasında okuluna, işine, ofisine gitmeye çalışan insanımıza zerre kadar hürmetiniz yok. Aynaya baktığınızda ya sizin hiç yüzünüz kızar mı yok? Küme kürsüsüne mazot bidonuyla çıkmayı biliyordun. Yüreğin yetiyorsa artık de su bidonuyla kürsüye çıksana. Kimden çekiliyor? Kimden korkuyorsun? Bakın çok açık söylüyorum. Olağanda kendine ve halkına hürmeti olan bir siyasetçi bütün bunlardan sonra kabahat bastırmaya çalışmaz. Gündem saptırmaya hiç çalışmaz. Çıkar delikanlıca beceriksizliğinin, iş bilmezliğinin hesabını millete verir. Beyefendinin ortaya saçılan her skandala bir mazereti var ancak millete hesap verecek yüreği, yüreği, hürmeti yok. Ne diyelim? Kukla Genel Liderle lakin bu kadar oluyor. Verilen koordinatların dışına istese de çıkamıyor. Yıllarca denetimli muhalefet edebiyatı yaptılar lakin sonuçta kendileri denetimli genel lider oldular. Kıymetli arkadaşlar Türk demokrasisini sivil damgalı yeni bir anayasayla taçlandırma irademiz dün olduğu üzere bugün de bakidir.