Başkan Yıldız, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti'nde Mirabal Kardeşlerin diktatörlüğe karşı duruşlarından dolayı katledilmelerinin anısına ilan edilen bugün; ne yazık ki bayana karşı şiddeti sonlandırmadı.
Bugün bayanlara karşı yöneltilen en büyük şiddet elbet ki savaştır. Dünyanın neresinde olursa olsun, çıkan her savaşın bedeli ne yazık ki bayanlar ve çocuklar tarafından ödenmektedir.
İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımda, Bugün Somali'de devam eden iç savaşta, zulüm altında olan Doğu Türkistan'da, yıllardır her türlü acıyla sınanan Yemen'de ve Afrika kara kesiminde bayanlar ağır bedeller ödemektedir.
Gazze'de çocukların annesiz, annelerin yavrusuz kaldığını gördük. Yavrusunun meyyit vücuduna sarılan anneler gördük. Aç bırakılan, hastalığa terk edilen anneler ve bayanlar gördük.
Gazze'de lise bitirme imtihanında %96,7 ortalamayla büyük bir muvaffakiyet kazanan genç kızımız Şehide Duha Nazmi Ebu Dellal'ın, sevincini yaşayacak bir günü bile olmadan annesi ve altı kardeşiyle birlikte katledilişine şahit olduk.
Hind Receb'in öldürüldüğü bölgenin birkaç metre ötesinde, yardım davetleri günlerce duyulmayan öğretmen Ghada Rabah'ın evi ikinci sefer bombalanarak ailesiyle birlikte enkaz altında yok edildi. Sivil savunma grupları ulaştığında ise geriye yalnızca sessizlik kalmıştı.
Kudüs Tugayları Sözcüsü Ebu Hamza'nın eşi Şeyma Ebu Seyf'in, hiçbir inançlı alan bırakılmayan Gazze'de amaç alınarak hayattan koparıldığını gördük.
Fakat ne acıdır ki bu tablo karşısında bayana karşı şiddet, çocuk hakları, özgürlük ve demokrasi üzere telaffuzlarda başı çeken Batı devletlerinden tek bir reaksiyon, tek bir somut adım görmedik" dedi









