Hemoroidin kanama, ağrı, kaşıntı ve dışkılama zorluğuna yol açarak günlük hayatı kıymetli ölçüde bozabildiğine dikkat çeken Op. Dr. Yetgin, "Hemoroid yalnızca bölgesel bir rahatsızlık değildir; ömür kalitesini, toplumsal hayatı ve ruhsal durumu etkileyen bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi yaklaşımımızda hastalığın evresini ve hastanın ferdî gereksinimlerini ayrıntılı formda değerlendiriyoruz" dedi.

Güncel Tedavi Formülleri Artık Hastaya Nazaran Şekilleniyor

Hemoroid tedavisinde artık tek bir sistemle hudutlu kalınmadığını, bunun yerine hastalığın boyutu ve şikâyet seviyesine nazaran en uygun teknolojinin seçildiğini belirten Op. Dr. Servet Yetgin, bazı hastalarda lazer formülü ile hemoroid dokusuna denetimli ısı gücü verilerek doku küçültülürken, bilhassa kanamanın ağır olduğu durumlarda Doppler ultrason eşliğinde hemoroidi besleyen damarların bağlanmasıyla kanamanın faal formda denetim altına alınabildiğini aktardı.

Op. Dr. Servet Yetgin, radyofrekans uygulamalarının ise ameliyatsız alternatifler ortasında yer aldığını, denetimli ısı takviyesiyle bilhassa erken ve orta evre iç hemoroidlerde başarılı sonuçlar elde edildiğini tabir etti. Son yıllarda daha fazla gündemde olan mikrodalga (microwave) tedavisinin de hemoroid dokusunda süratli ve denetimli küçülme sağlayarak hasta konforuna katkı sunduğunu lisana getirdi.

İleri evre olaylarda cerrahi yaklaşımların da devreye girdiğini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, LONGO (Stapler Hemoroidopeksi) tekniğinin anatomik yapıyı koruyan, güzelleşme sürecini hızlandıran cerrahi seçeneklerden biri olduğunu söyledi. Daha erken evredeki hastalarda ise lastik bant ligasyonu (RBL) ile hemoroid paketlerinin vakit içinde küçülmesinin sağlanabildiğini ekledi.

Hastalar Geç Kalıyor: Erken Müracaat Uyarısı

Modern tedavi alternatiflerinin genişlemesine karşın en kıymetli noktanın doğru hasta seçimi olduğunun altını çizen Op. Dr. Yetgin, "Her hastada hemoroidin seyri farklıdır. Yolu belirlerken yalnızca hastalığın evresi değil, hastanın yaşı, ömür alışkanlıkları ve varsa ek hastalıkları da kıymetlendiriyoruz. Bu bireye özel yaklaşım, hem tedavinin muvaffakiyetini hem de hastanın tedavi sürecindeki konforunu bariz biçimde artırıyor. Maalesef hastaların değerli bir kısmının şikâyetleri ilerlemedikçe tabibe başvurmuyor. Çekingenlik ya da vakitle geçeceği kanısı, hastalığın daha ileri evrelere ilerlemesine neden oluyor. Halbuki erken uygulanacak tedaviler çok daha pratik, süratli ve yüz güldürücü sonuçlar sunuyor." diyerek topluma erken muayene davetinde bulundu.