İlk olarak Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına atıfta bulunarak, üç parti de Cumhuriyetin, halkın egemenliği, hürriyet, eşit yurttaşlık ve adalet üzere temel kıymetlerin simgesi olduğunu vurguladılar. Ortak açıklamada, Cumhuriyet’in yalnızca bir idare biçimi olmadığı, birebir vakitte bir fikir, ruh ve ahlak olduğu söz edilerek, halkın çıkarları ve demokrasiye olan bağlılıkları lisana getirildi.

“Bursalı’nın Parasıyla Reklam Yapmak Halkçılık Değildir”

Bursa’daki idaresi sert bir şekilde eleştiren üç parti, kentin kaynaklarının halka hizmet yerine israfa, reklam ve gösterişe harcandığını belirttiler. “Bursalı’nın parasıyla reklam yapmak halkçılık değildir” diyen vilayet liderleri, kentin değerli sıkıntılarıyla ilgili adımların atılmadığını vurguladılar.

Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Bursa vilayet liderleri, Bursa’daki su kesintileri ve altyapı sorunlarıyla ilgili sert bir ortak açıklama yaptı. Demokrat Parti Bursa Vilayet Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Demokrat Parti GİK üyesi Vilayet Lideri Çağrı Kaplan DEVA Partisi Vilayet Lideri Tayfun Öztürk ve Gelecek Partisi Vilayet Lideri Mahmut Fuat Kadıoğlu, “Bursa halkı susuzlukla boğuşurken, Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde su kesintisi olmaması ve ulaşımın fiyatsız hale getirilmesi, vatandaşın aklıyla alay etmektir.” tabirlerini kullandı.

Açıklamada, son günlerde artan su kesintileri ve BUSKİ’nin yetersiz altyapı planlamaları sert bir lisanla eleştirildi. Vilayet liderleri, bilhassa birtakım bölgelerde günlerce süren su kesintilerinin halkın ömrünü zorlaştırdığını, buna karşın belediye idaresinin “gösterişe dayalı etkinliklere” öncelik verdiğini savundu.

Demokrat Parti Vilayet Lideri Davet Kaplan, yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:

“Vatandaş musluklarından su akmıyor, çocuklar okula susuz gidiyor. Lakin belediye idaresi, Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde güya her şey yolundaymış üzere bir tablo çiziyor. Su kesintileri yazgı değildir, kötü yönetimin sonucudur.”

DEVA Partisi Vilayet Lideri Tayfun Öztürk ise açıklamasında, su ve altyapı hizmetlerinin siyasi gösterilere alet edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şu sözlerle reaksiyonunu lisana getirdi:

“Cumhuriyet Bayramı’nda su kesintisi olmaması elbette sevindirici. Lakin asıl soru şu: Neden bu hizmet her gün verilemiyor? Halkın cebinden alınan vergilerle yapılan hizmetler, özel günlere nazaran değil, adil bir biçimde her mahalleye ulaşmalıdır.”

Gelecek Partisi Vilayet Lideri Mahmut Fuat Kadıoğlu da altyapı yatırımlarının yetersizliğine dikkat çekerek, lokal idaresi istifaya davet etti:

“Bursa, Türkiye’nin en kıymetli sanayi kentlerinden biri fakat altyapısı bir kasaba seviyesinde. Halk susuzluk çekerken idare halktan kopmuş durumda. Bu beceriksizlik artık yönetilemez bir noktaya geldi.”

Üç il başkanı, açıklamanın sonunda su sıkıntısına ait kalıcı tahliller üretilmesi, altyapı yatırımlarının hızlandırılması ve halkın mağduriyetinin giderilmesi davetinde bulundu.

Ortak açıklamada;

Trafik Sorunu ve Ulaşım Zamları

Bursa’nın her geçen gün artan trafik meselesine dikkat çeken partiler, mevcut idarenin bu bahiste hiçbir tahlil üretmediğini öne sürdüler. Yeni trafik düzenlemelerinin hiçbir yarar sağlamadığını, tersine birçok sokakta trafik sıkışıklığının arttığını söz ettiler. Bilhassa toplu taşıma sisteminin işlemesi gerekirken, mevcut idarenin onu da düşüncelerle boğduğunu ve halkın ulaşım hakkını ihlal ettiğini belirttiler.

Ulaşım artırımlarına da sert reaksiyon gösteren partiler, bilhassa öğrenci ve emeklilerin karşı karşıya olduğu zorluklara dikkat çektiler. “Ulaşım artık bir hizmet değil, yeni bir vergiye dönüşmüştür” diyen açıklamalarında, öğrencilerin ve emeklilerin taşıma fiyatlarının astronomik boyutlara ulaşmasının halkı mağdur ettiğini belirttiler. Yeni abonman sistemi ve “kayıp kart bedeli” uygulamalarını ise, ahlaka muhalif ve haksız olarak nitelendirdiler.

İtfaiye Araçları Skandalı ve Yangınlar Sonrası Yetersiz Koordinasyon

İtfaiye araçlarıyla ilgili yapılan reklamların, gerçekte evvelki yönetim tarafından Avrupa Birliği fonlarıyla sağlanan araçlar olduğu tabir edildi. Mevcut idarenin, bu yatırımı kendi başarısıymış üzere lanse ettiği belirtilerek, Bursa halkının gerçek hizmeti görmediği savunuldu.

Ayrıca, geçtiğimiz yaz büyük orman yangınlarının akabinde yaşanan uyum eksikliklerine de dikkat çekildi. Yangınlar sırasında bağlantı eksikliklerinin büyük ziyanlara yol açtığı söz edilerek, afet sonrası yapılması gereken çalışmalara da değinildi. Yangın bölgelerindeki temizleme çalışmalarının yapılmadığı, afet bölgesine dair kâfi bilgilendirme yapılmadığı ve bu durumun halkı daha da mağdur ettiğine vurgu yapıldı.

Su Kesintisi ve İznik Gölü Tehdidi

Bursa’daki su kesintileriyle ilgili olarak da sert tenkitler lisana getirildi. Kentte 55 yıldır görülmeyen su kesintilerinin 19 aydır başkanlık koltuğunda oturan yöneticiler tarafından yaşatıldığının altı çizildi. Hava durumunun ve kuraklık ikazlarının evvelce varsayım edilebildiği, buna karşın gerekli tedbirlerin alınmadığı söz edilerek, su kesintilerinin sorumluluğunun eski idareye atılamayacağı belirtildi.

İznik Gölü’nün kurumasına ait telaşlara de değinildi. Gölün korunması için acil hareket planı gerektiği ve bu bahiste önemli adımlar atılmadığı söz edilerek, devletin ve lokal idarelerin birlikte tahlil üretmesi gerektiği vurgulandı.

Orhangazi’nin Trafik Sorunu ve İnşaat İzinleri

Orhangazi’deki trafik meseleleri ve yıkılan terminalin yerine yapılan hiçbir çalışmanın olmaması da gündeme geldi. İlçede yaklaşık 100.000 nüfus varken, terminalin hala yapılmamış olması ve ilçede trafik sıkışıklığının arttığına dikkat çekildi. Ayrıyeten, birtakım yeni yapılan konut projelerinin otoparksız olduğunun lisana getirilmesiyle, belediye idarelerinin bu durumu göz gerisi ettiği söz edildi.

Ortak Davet: Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik

Üç parti, Bursa halkının artık susturulamayacağını ve aldatılamayacağını belirterek, idareden şu taleplerde bulundular:

10 milyon Euro’luk itfaiye aracı ihalesinin ayrıntıları açıklansın.

Abonman kartı yenileme ve kayıp bedeli ismi altında alınan fiyatlar derhal kaldırılsın.

Ulaşım artırımları geri çekilsin, öğrenciler ve emekliler için kalıcı indirim sağlansın.

Belediye harcamaları, ihaleler ve işçi atamaları şeffaflık prensibiyle kamuoyuna sunulsun.

Sonuç: Bursa İçin Adalet, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik

Basın açıklamasının sonunda, Bursa halkının artık seyirci kalmayacağı ve kent yöneticilerinin, kenti halk için değil, kendi çıkarları için kullandığı gerçeğinin reddedildiği ifade edildi. Üç parti de, birebir noktada birleşerek, adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini yinelediler.